taşınma, yeni ofis ve çanakkale gezisi

Kategori: Boğaz Harbi - Yayınlanma Tarihi: 30 June 2011, Thursday, 01:36 - 5 Yorum
  

Herkese merhaba, uzun bir aradan sonra tekrar birlikte olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.

Teknogirişim Sermayesi’nin açıklanmasından sonra verilen kısa sürede apar topar ISPARTA’da kurduğumuz şirketin tüm işlerini halledip ANKARA’ya sözleşme imzalamaya geldiğimizde ANKARA’da mükemmel bir atmosferle karşılaştık. Öncelikle hepsi ayrı ayrı değerli olan, Teknogirişim’in oyun firmaları ZİNEK ve KODOBUR’a bir kez daha yol göstericilikleri ve yardımseverlikleri için teşekkür ediyoruz. KODOBUR’dan Harun YILDIZ ve ZİNEK’ten Orkun BALCI ile görüşmemizden sonra Ankara’da olma gerekliliğini içten içe hissettik, daha sonra ODTÜ ATOM ve ODTÜ Teknokent yetkilileri ile yaptığımız toplantılarla Ankara’ya gelme gerekliliği giderek hat safhaya ulaştı. Hemen işin nasıl olacağını araştırmaya koyulduk. Kurduğumuz firmayı Ankara’ya taşımamız gerekecekti, yeni bir ofis kiralamamız gerekecekti, Sanayi Bakanlığı bu işe ne diyecekti? gibi bir sürü soru ve durumla baş başa kaldıktan sonra bizim için çok radikal sayılabilecek bir hamle yaptık ve nazlanma ile zaman kaybedemeyeceğimizi anlayarak hemen işlemlere başladık.

Öncelikle Sanayi Bakanlığı ile görüştük. Hepsi pırlanta gibi insanlar olan Sanayi Bakanlığı Teknogirişim Şube Müdürlüğü çalışanları bu noktada bize inanılmaz yardımcı oldular. (Gülgün hanım ve Adnan Bey’ın bu konudaki özverisini ayrıca belirtmeden edemeyeceğim ayrıca Uzmanımız Alihan Bey’de bizim için mesai saati bitmesine rağmen çalıştı) Daha sonra ofis konusunda teknokentlerde ufak bir tarama yapıp Gazi’nin Gölbaşı’ndaki Teknokentinden başka Fiyat/Alan konusunda aklımıza yatan bir yer bulamayınca imdadımıza, Boğaz Harbi’nin oyun müziklerini yapan DNZ Müzik Prodüksiyon’un kurucusu Deniz SERTTÜRK yetişti. Ofisi, Sanayi Bakanlığı’nı ve  firmanın taşınma işlemlerini de hallettikten sonra resmen Ankara firması olduk çıktık.

Tarihler 1 Haziran’ı gösteriyordu, firmanın banka hesabını kontrol ettiğimizde işin rengi çok değişti. Hesaptaki parayı görünce hemen bilgisayarlar ve masaların siparişine geçildi. Onlar hazırlanırken biz de seçimlere kadar Çanakkale gezisini takvime sıkıştırmayı başardık. Hemen bağlantılarımızı haberdar edip yola koyulduk.

5 Haziran Pazar günü, yorucu bir yolculuktan sonra Çanakkale Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün misafirhanesinde Kodgraf Oyun Stüdyosu adına ayrılan odalarımıza kurulduk. Çanakkale bizi harika karşıladı…

Çanakkale Gezisi 2011 - Dur Yolcu

6 Haziran‘da bizlere işe ilk başladığımız günden beri yardımlarını esirgemeyen Ağustos 2008’de Boğaz Harbi için yaptığımız ilk Çanakkale gezimizde de bize rehberlik eden ve o müthiş arazi bilgisini bizlerden hiç esirgemeyen, bu konularda bir çok kitap ve araştırmaları olan Cemalettin YILDIZ hocamızla bir araya geldik. Onu nasıl tasfir etsek azdır. Gerçekten bizim için çok çok mükemmel önemi var ve emeklerini hiçbir zaman ödeyemeyiz. Ancak Ağustos 2008’den bu yana neredeyse 3 sene geçmiş olmasına rağmen hiç değişmemiş, aynı dinamik, dur durak bilmeyen yapısı ile en önemlisi sağlıklı bir şekilde bizleri karşıladığını gördük. Hemen bir plan yaptık, kendisinin 7 Haziran’da işi olmasına rağmen bizim boş kalmamızı istemedi ve hemen yönlendirmelerini yaptı. Hatta vakit kaybetmemek için hemen Anadolu yakasındaki Çanakkale Merkez’e en yakın iki tabya olan Dardanos ve Turgut Reis tabyalarını gezdik. Bol bol fotoğraf çekerek, araziyi, savaşı, Dardanos tabyasının, Hasan ve Mevsuf gibi kahraman subaylarının hikayelerini ve 18 Mart’taki Dardonos’un rolünü Anadolu tarafından, muhteşem manzaralardan dinledik, sorular sorduk.

Çanakkale Gezisi 2011 - Hasan-Mevsuf Şehitliği Çanakkale Gezisi 2011 - Hasan-Mevsuf Şehitliği Çanakkale Gezisi 2011 - Kumkale Mezarlığı Çanakkale Gezisi 2011 - Kumkale Mezarlığı

7 Haziran günü, Çimenlik Kalesi ve Nusrat Mayın Gemisi’ni gezdik. 2008’de gittiğimizde Nusrat Karadaydı ve içi bu kadar güzel değildi. Şimdi Gölcük’deki Tershanede çok daha mükemmel bir şekilde yeniden inşa edilmiş. İçerisinde bir sürü fotoğraf çektik, geminin çalışması ve mürettebatı hakkında Gemi Komutanlarından Bülent Uzman bize yardımcı oldu. Çimenlik Kalesi içerisinde ise gerekli video ve fotoğraf çekimi izinlerimizi aldıktan sonra, kale içerisindeki tüm materyalleri ayrıntılı olarak fotoğrafladık. Burada daha ziyade Dağ, Sahra ve Obüs toplarını detaylı olarak inceledik. Ayrıca savaşta kullanılan silahlar, makineli tüfekler, tabancalar ve diğer malzemeleri de fotoğraflayıp ayrıntılı olarak inceleme fırsatımız oldu.

Çanakkale Gezisi 2011 - Nusrat Mayın Gemisi Çanakkale Gezisi 2011 - Nusrat Mayın Gemisi

Çanakkale Gezisi 2011 - Nusrat'ın iki kahraman kumandanı: Binbaşı Nazmi Bey ve Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey Çanakkale Gezisi 2011 - Nusrat Mayın Gemisi Çanakkale Gezisi 2011 - Nusrat Mayın Gemisi Çanakkale Gezisi 2011 - Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR

Aynı gün Çanakkale Savaşları konusunda ülkemizde çalışan en iyi akademisyenlerden birisi olan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR ile bir araya geldik. Burhan Hoca, gerçekten bu konuda hem kitaplarını okuduğumuz hem de araştırmalarını dikkatle ve ilgiyle takip ettiğimiz bir tarihçidir. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ederiz, sağolsun davetimizi kırmadı ve bizlere yardımcı oldu. Yazdığımız senaryoyu inceleyebileceğini ve fikir alış-verişinde bulunabileceğimizi söyledi. Orada oturduğumuz kafede kısaca bölümlerden, senaryonun gidişatından ve işlenişinden bahsettik. Bizi dinledikten sonra kendisi anlattığımız yerlere göre hem gerekli düzeltmeler yaptı hem de kendi penceresinden Çanakkale’yi bizlere anlattı. Burhan Hoca, şu anda Çanakkale Savaşları ile ilgili arşiv çalışması yapan tek akademisyen olduğu için onun bilgileri gerçekten bizler için çok çok değerli, Çanakkale için de değerli olacak ki Çanakkale’nin güzelliklerinin çoğunda onun ismi geçer. Kendisi ile konuşmamızdan sonra, 30’un üzerinde kitap okumuş olmamıza rağmen savaşın genel işleyişinde değil ama bize göre çok önemli noktalarda nasılda yanlış yaptığımızı gördük. Yaptığımız yanlışları ağzımız açık dinletik. Burhan Hoca’da bizim gibi, Çanakkale’deki bir çok kişinin kendine özgü tarih yazmasından yana oldukça şikayetçi. Ayrıca Çanakkale konusunda yazılan kitapların çoğunun nasıl yanlışa düştüklerini de konuşup tartışma imkanı bulduk.

8 Haziran günü ise bizi zorlu bir arazi gezisi bekliyordu. İlk durağımız 25 Nisan’da Anadolu yakasında aldatma çıkarması yapılan Kumkale bölgesiydi. Kumkale Çıkarması’nda Kumkale, Kumkale köyü ve mezarlığının önemi çok büyüktür. Kale askeri bölge olduğu için Boğaz Komutanlığı’ndan izin almadan girişe izin verilmiyor. İlk önce şansımızı deneyip kale komutanı ile konuştuk ancak izini koparamadık. Biz de dışarıdan sahilden köye doğru (şimdiki köyün yerinde tarlalar var) ve köyün arkasındaki mezarlığa doğru çekimler, araştırmalar yaptık. Kumkale Mezarlığı’nda boyumuzu aşan ot,çalı ve dikenlerin içerisinde mezarlığın içerisinde çekimler yaptık. O gün ki mezar taşlarını halen daha duruyor. Mezar taşlarının erkek, kadın, asker diye nasıl ayrıldığını ve şekillerini bol bol fotoğrafladık.

Kumkale’de işimizi bitirdikten sonra Kilitbahir iskelesinden arabalı vapurla karşıya geçtik. Gelibolu gerçekten atmosfer olarak Anadolu tarafından çok çok farklıdır. Giden herkes de bunu bilir, vapurdan indikten sonra o atmosfer başlar. İlk önceki durağımız Namazgah Tabyasıydı. Daha sonra Seyit Onbaşı’nın da bulunduğu Rumeli Mecidiye Tabyası’na geçtik. Buraya Seyit Onbaşı’nın o zamanki kullandığı 24’lük toplardan birisi getirilmiş, tüm detaylarını en ince ayrıntısına kadar fotoğrafladık. Rumeli Mecidiye Tabyası’ndan sonra durağımız yaklaşık 20-25 km uzaklıktaki Seddülbahir Ertuğrul Koyu oldu. Burada da yaklaşık 2 saatlik bir inceleme yaptık. Fotoğraflar çektik, birebir hem Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşlarının durdukları siperin bulunduğu yerden, hem de düşmanın çıkarma yaptığı yerden çekimler yaptık. Bunlar oyunu geliştirken bize ölçeklendirme açısından çok yardımcı olacak olan fotoğraflar. Koydaki çekimlerden sonra az ilerideki Seddülbahir Kalesi’ne geçtik. Seddülbahir kalesinin çevresinden, içinden ve surlarının üstünden çekimler yaptık, texture hazırlamak için bir sürü doku aldık. Özellikle arazinin yapısını bu kez çok iyi kavradık.

Çanakkale Gezisi 2011 - Rumeli Mecidiye Tabyası Çanakkale Gezisi 2011 - Rumeli Mecidiye Tabyası Çanakkale Gezisi 2011 - Rumeli Mecidiye Tabyası

Çanakkale Gezisi 2011 - Ertuğrul Koyu Çanakkale Gezisi 2011 - Seddülbahir Kalesi Çanakkale Gezisi 2011 - Seddülbahir Kalesi

9 Haziran günü Topçuluk ilmi ve Çanakkale’deki topçumuz üzerine bilgi almak için yine Cemalettin YILDIZ hocamızın referansı ve bağlantıları sayesinde Çanakkale’de alan kılavuzluğu yapan dünyalar iyisi bir emekli komutan ile tanıştık. Emekli Yüzbaşı Rıdvan ARI bize topçuluk konusunda bilmemiz gereken ne varsa en sade şekilde enine boyuna anlattı. Bizim kendisine yönelttiğimiz sorular karşısında biraz terlese de mükemmel topçuluk bilgisi ile bizlere en iyi şekilde yardımcı oldu. Öncelikle 24’lük toplar hakkında konuştuk. Rumeli Mecidiye Tabyası’nda Seyit Onbaşı’nın da kullandığı topun nasıl çalıştığını anlattı. Topun mürettebatının 16-20 kişi arasında değiştiğini duyunca şaşırdık. Nişancı, Nişancı Yardımcısı, Barutçu, Kamacı, Vinçci derken bir sürü asker topu atışa hazırlamak için uğraşıyor. 5-10 dk arasında top atışa hazırlanıyor. Daha sonra neye top, neye obüs, neye havan deniyor, bunların arasındaki farklar nedir, tüm bu sorularımıza yanıt bulduk. Ayrıca topçuluktaki atış tekniklerini, görerek-görmeyerek atışları, barut hakkı, sevk barutu, ateşleme fitili gibi topun çalışma prensibini öğrendik. Öğrenmemize rağmen yine de yerinde görmemiz gerektiğini farkettik.

Çanakkale Gezisi 2011 - 1906 yapımı Sahra Topu

Çanakkale Gezisi 2011 - 1910 Yapımı Fransız Dağ Topu Çanakkale Gezisi 2011 - Bir Alman-Fried Krupp Topu Çanakkale Gezisi 2011 - Makineli Tüfekler

10 Haziran günü ise Arıburnu kısmındaydık. Arıburnu gerçekten arazi yapısının karmaşıklığı, zorluğu ve giriftliği ile bizleri korkuttu. Ancak temelde 3 sırt üzerine kurulu olduğunu ve mantığını Cemalettin Hoca çok iyi anlattı ve tüm mevkilerin fotoğraflarını çektik. Arazi üzerindeki bitki örtüsünün de fotoğraflarını ve detaylı olarak dokularını aldık. Bu dokular ve fotoğraflar oyunu geliştirirken bizlere çok çok yardımcı olacaktır. Haintepe-Yükseksırt tarafından girerek, Conkbayırına kadar çıktık. Önemli tüm mevkilerden görünümleri ölçeklendirmede kullanmak üzere detaylı olarak fotoğrafladık. Arıburnunu da bitirdikten sonra Çanakkale’ye geri dönüp Rıdvan Yüzbaşı ile buluştuk. Dün yerinde göremediğimiz topların hepsini Çimenlik Kalesi içerisinde birebir inceledik. Mekanizmalarını, çalışma şekillerini tekrar dinledik ve video kaydı aldık. 10 Haziran gününü de böyle bitirdikten sonra Cemalettin Hoca’dan, Burhan Hoca’dan ve Rıdvan Yüzbaşı’dan aldığımız tüm bilgi, belge ve dökümanların fotokopilenmesi işlemleri ile hallettik.

Çanakkale Gezisi 2011 - Arıburnu Yarları Çanakkale Gezisi 2011 - Conkbayırı ve Çanakkale Kahramanı

11 Haziran sabahının ilk ışıkları ile önce misafirhaneden, sonra da Çanakkale’den ayrıldık.

Bize göre gayet mükemmel geçen bir geziydi, bu gezi için teşekkür etmek istediğimi çok özel insanlar var.

Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR, gerçekten Çanakkale Savaşları konusunda ülkemizde bu denli derli toplu ve özverili çalışmalar yapan ve işine tamamen hakim bir akademisyenle tanışmış olmak bizlere gurur verdi. Burhan Hoca ile tanıştıktan sonra Çanakkale’nin emin ellerde olduğunun farkına vardık.

Emekli Yüzbaşı Rıdvan ARI, Topçuluk konusunda işinin ehli ve mükemmel özverili bir insan, ağzına sağlık söylediğimiz çayların birisini bile içemedi, sürekli anlattı koskoca bir topçuluk ilmini 2 güne sığdırmak çok zor elbette ancak gerek toplar üzerinde gerekse çizerek yaptığı anlatımlar çok harika oldu diyebiliriz. Oyunun tüfek çeşitsizliğini, toplar ile dengelemek istiyoruz. Bu yüzden de topçuluk üzerine ayrıca eğildik.

Cemalettin YILDIZ, hocamızın mükemmel arazi bilgisi ve harika anlatımı ile tüm araziyi bir kez daha gezdik. Bütün araziyi karış karış gezdirdi, onun sayesinde Arıburnu’nun arazi yapısını öğrenebildik.Bize yine bir sürü bilgi, belge, dergi, gazete bir sürü döküman hazırladı, haritalar verdi, hepsini fotokopi çektik ve arşivimize attık.

Kendisi Çanakkale’li olan eski ekip arkadaşımız ve değerli ailesi, başta babası, o enfes çiğ böreklerin mimarı! Halil İbrahim ÖZEN‘e, çiğ böreğin tüm zahmetini çekip Halil İbrahim Amca’nın sahiplenmesini gülerek karşılayan Saime ÖZEN‘e ve can dostumuz eski ekip arkadaşımız, gittiğimiz gün doğum günü olan ve ilginç de bir sürpriz hazırladığımız Ömer Emre ÖZEN‘e misafirperverlikleri için ne kadar teşekkür etsek azdır.

Elimizde bir yığın bilgi, belge ve dökümanın yanında, 15 GB’lık fotoğraf ve video kaydı ile geri döndük. Önümüzdeki hafta bu dökümanların analizi ve verilerin senaryo üzerine aktarılarak geçecek ve artık ikinci dönem çalışmaları başlamış olacak.

Tüm bu çalışmalar boyunca bu adresten görüşmeye devam edeceğiz.

Günlüklere bu kadar ara vermemek dileğiyle…

Saygılar…


5 Yorum

  • Güzel bir yazı olmuş,elinize sağlık.

  • Güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş 🙂

  • Teşekkürler arkadaşlar 😉

  • Baştan sona zevk ile okudum. Elinize sağlık!

  • Çok güzel bir gezi olmuş. Komutandan izin alamamışsınız ama Kumkale ile ilgili benimle iletişime geçebilirsin.